Lojistik Sektöründe Qlik Sense ile Veri Odaklı Karar Alma: Power BI’a Alternatif mi?

 

İçindekiler

1. Giriş
🔹 Lojistik sektöründe veri odaklı karar almanın önemi
🔹 İş zekası araçlarının yükselişi

2. Qlik Sense ve Power BI: Kısa Bir Karşılaştırma
2.1 Kullanım kolaylığı ve öğrenme eğrisi
2.2 Veri modelleme ve entegrasyon yetenekleri
2.3 Raporlama ve görselleştirme farkları

3. Logo ERP Entegrasyonu: Qlik Sense’in Avantajları
🔹 Hazır entegrasyon ve düşük maliyetli çözüm sunması
🔹 Veri çekme ve işleme hızı açısından değerlendirme
🔹 Orta ve büyük ölçekli lojistik firmaları için uygunluğu

4. Maliyet ve Lisanslama Karşılaştırması
4.1 Toplam sahip olma maliyeti (TCO) analizi
4.2 Kullanıcı bazlı lisans mı, kapasite bazlı mı?
4.3 Küçük ve orta ölçekli işletmeler için öneriler

5. Gerçek Hayattan Senaryolar: Lojistik Firmalarında Qlik Sense Kullanımı
🔹 Sipariş ve stok yönetimi için veri analitiği
🔹 Dağıtım rotalarının optimizasyonu
🔹 Operasyonel verimlilik ve raporlama süreçleri

6. Hangi İş Zekası Aracı Hangi Şirketler İçin Daha Uygun?
6.1 Küçük ölçekli lojistik firmaları için hangi araç daha iyi?
6.2 Büyük ölçekli, çoklu ERP kullanan şirketler için karşılaştırma
6.3 Gelecek trendleri: Hibrit çözümler ve yapay zeka entegrasyonu

7. Sonuç ve Öneriler
🔹 Qlik Sense mi Power BI mı: Hangi durumlarda tercih edilmeli?
🔹 Gelecek yatırım planları için karar verirken nelere dikkat edilmeli?

1. Giriş

🔹 Lojistik sektöründe veri odaklı karar almanın önemi
🔹 İş zekası araçlarının yükselişi

Eskiden lojistik sektörü daha sezgisel yönetiliyordu. Usta şoförler, tecrübeli depo yöneticileri ve yıllardır sektörde olan yöneticiler karar alırken büyük oranda içgüdülerine güveniyorlardı. “Biz bu rotayı hep böyle kullanırız”, “Bu parça genelde şu kadar günde gider” gibi cümleler karar mekanizmalarının temelini oluşturuyordu. Ama günümüz artık böyle değil. Veriye dayalı yönetim, sezgisel kararlardan çok daha kritik hale geldi.

Ben şöyle düşünüyorum: Eğer lojistik operasyonlarında veriyi iyi kullanamıyorsan, rekabette geride kalırsın. Bugün Amazon’un, UPS’in, DHL’in veya Türkiye’de büyük lojistik şirketlerinin işlerini nasıl yönettiğine bakın. Veriye dayalı analiz olmadan bırak büyümeyi, mevcut müşteri memnuniyetini bile sağlayamazsın.

Burada iş zekası araçlarının devreye girmesi kaçınılmaz. Excel tablolarıyla analiz yapmak bir noktaya kadar idare eder ama ölçek büyüdükçe, karmaşıklık arttıkça, olay başka bir boyuta geçiyor. İşte bu yüzden Qlik Sense ve Power BI gibi araçlar kritik hale geliyor.

Peki neden Qlik Sense mi, Power BI mı tartışması var? Şöyle açıklayayım:

  • Power BI, Microsoft ekosisteminin devrim yarattığı bir iş zekası platformu. Özellikle Microsoft ürünleri (Excel, SQL Server, Azure vb.) ile derin entegrasyonu var.
  • Qlik Sense ise veri keşfi ve modelleme konusunda farklı bir felsefeye sahip. Kullanıcı dostu yapısı ve güçlü veri modelleme yetenekleriyle ön plana çıkıyor.

Ben bu yazıda, özellikle lojistik sektöründe Qlik Sense’in nasıl bir fark yaratabileceğini anlatacağım. Ve evet, LOGO ERP kullanıcıları için neden Qlik Sense’in daha avantajlı bir seçim olabileceğini de konuşacağız. Çünkü piyasada hala çoğu kişi “Power BI daha iyi” diye ezbere konuşuyor ama olay o kadar da siyah-beyaz değil.

2. Qlik Sense ve Power BI: Kısa Bir Karşılaştırma

Lojistik gibi hızlı karar almayı gerektiren bir sektörde iş zekası aracı seçimi gerçekten kritik bir konu. Ben şahsen Qlik Sense mi, Power BI mı? sorusunun tek bir doğru cevabı olduğunu düşünmüyorum. Çünkü ikisi de güçlü araçlar, ama kullanım alanına, şirketin büyüklüğüne, ekibin yetkinliğine ve hatta kullanılan ERP sistemine göre en doğru seçim değişebilir.

Şimdi bu iki aracı kullanım kolaylığı, veri modelleme ve entegrasyon yetenekleri ile raporlama/görselleştirme açısından bir kıyaslayalım.


→ 2.1 Kullanım kolaylığı ve öğrenme eğrisi

Önce şunu net söylemek lazım: Power BI’ın öğrenmesi daha kolay. Özellikle Excel ve Microsoft ekosistemine alışkın olanlar için Power BI’a geçmek çocuk oyuncağı gibi geliyor. Arayüzü klasik Microsoft mantığında, sürükle-bırak özellikleri var, veri kaynaklarını bağlamak için genelde hazır sihirbazlar sunuyor. Haliyle, hiç iş zekası aracı kullanmamış biri bile birkaç gün içinde temel raporları çıkarabilir.

Ama iş biraz daha detaylara girdiğinde, Power BI’ın kolaylık avantajı biraz kayboluyor. Veri modelleme, DAX (Data Analysis Expressions) dili derinlemesine öğrenmeyi gerektiriyor. Yani basit raporlar tamam ama karmaşık hesaplamalar, tahminleme gibi konularda Power BI’da iş biraz zorlaşabiliyor.

Qlik Sense ise biraz daha farklı bir mantıkta çalışıyor. İlk başta alışması Power BI kadar kolay değil, çünkü Qlik’in kendi felsefesi var. Ama bir kez mantığını anladığında, veri modelleme ve keşif açısından çok daha esnek ve güçlü olduğunu fark ediyorsun.

Benim gözlemim şu:

  • Kısa vadede Power BI daha hızlı öğreniliyor ama ileri seviye analizler için Qlik Sense daha esnek ve güçlü.
  • Eğer çok fazla Microsoft ürünü kullanıyorsan (Özellikle Azure, Dynamics 365 vb.), Power BI avantajlı olabilir.
  • Ama farklı veri kaynaklarından gelen verileri hızlı modelleyip, keşfetmek istiyorsan Qlik Sense bir adım önde.

→ 2.2 Veri modelleme ve entegrasyon yetenekleri

Şimdi burası gerçek farkların ortaya çıktığı yer.

📌 Power BI’ın veri modelleme yaklaşımı:
Power BI’da her şey tablolardan ve ilişkilerden ibaret. SQL bilenler için tanıdık bir yapı, çünkü Power BI’daki modelleme ilişkisel veri tabanı mantığıyla çalışıyor. DAX ile özel hesaplamalar yapabilirsin ama bazen gerçekten kafa karıştırıcı olabiliyor. Hele ki büyük veri setleri ile çalışıyorsan, yanlış modelleme performans sorunlarına yol açabiliyor.

📌 Qlik Sense’in veri modelleme yaklaşımı:
Qlik Sense ise asosiatif modelleme (associative modeling) kullanıyor. Şimdi diyeceksin ki bu ne anlama geliyor? Şöyle açıklayayım:

  • Power BI'da, her tabloyu ilişkisel olarak manuel bağlamak zorundasın.
  • Qlik Sense ise verileri otomatik olarak ilişkilendiriyor. Yani hangi veri hangi veriyle bağlantılı, bunu kendisi keşfedebiliyor.

Bu şu anlama geliyor: Eğer veri yapın biraz karmaşıksa, Qlik Sense işleri çok daha kolay hale getiriyor. Özellikle birden fazla ERP, farklı veri kaynakları, API’ler veya eski sistemlerden gelen verileri bağlayacaksan, Qlik Sense burada gerçekten çok iyi iş çıkarıyor.

Bir örnek vereyim:

  • LOGO ERP kullanan bir lojistik firmasısın ve ayrıca Excel dosyalarından gelen bazı ek verileri işlemek istiyorsun.
  • Power BI’da ilişkileri manuel tanımlaman gerekecek, ayrıca veri güncelliğini sağlamak için DAX formülleriyle uğraşman gerekebilir.
  • Qlik Sense ise veriyi aldıktan sonra, hangi veri hangi veriyle bağlantılı bunu kendi otomatik çıkartıyor.

Bence büyük veri setleri ile çalışıyorsan, birden fazla kaynaktan veri çekiyorsan, Qlik Sense veri modelleme açısından çok daha güçlü bir seçenek. Ama eğer zaten hazır ve temiz verilerle çalışıyorsan, Power BI işini görebilir.


→ 2.3 Raporlama ve görselleştirme farkları

Şimdi geldik işin en görünür farkına: Grafikler, dashboardlar ve raporlar.

📊 Power BI Raporlama & Dashboardlar

  • Power BI, şablon mantığında çalışıyor. Yani genelde önceden belirlenen görseller ve panolar var, onları sürükleyip bırakıyorsun.
  • Interaktif raporlar yapabiliyorsun ama biraz sınırlı. Filtrelemeler ve dinamik görseller var ama Qlik Sense kadar esnek değil.
  • Çok geniş bir görselleştirme kütüphanesi var. Ama bazen çok fazla seçenek olması kullanıcıları boğabiliyor.

📊 Qlik Sense Raporlama & Dashboardlar

  • Daha sezgisel ve keşif odaklı. Yani tek tek filtre koymak yerine, kullanıcı verinin içinde dolaşabiliyor.
  • Asosiatif modelleme sayesinde, bir rapordaki bir değişiklik anında diğer raporlara yansıyor. Power BI’da bunu yapmak için ciddi uğraşman gerekebilir.
  • Performans açısından daha hızlı. Büyük veri setlerinde Power BI bazen kasarken, Qlik Sense çok daha akıcı bir deneyim sunuyor.

Benim deneyimime göre:
Eğer "Ben raporu hazır yaparım, kullanıcılar sadece baksın" diyorsan, Power BI daha uygun.
Eğer "Kullanıcılar rapor içinde gezinsin, interaktif analizler yapsın" diyorsan, Qlik Sense öne çıkıyor.

Şimdi toparlayalım:

Power BI mı, Qlik Sense mi?

  • Hızlı öğrenmek ve Microsoft ekosistemiyle tam uyum istiyorsan → Power BI.
  • Daha esnek veri modelleme, çoklu veri kaynağı entegrasyonu ve interaktif raporlar istiyorsan → Qlik Sense.

Ama en önemlisi hangi aracı seçersen seç, kararlarını mutlaka iş süreçlerine göre vermelisin. LOGO ERP kullanan lojistik firmaları için Qlik Sense’in entegrasyon kolaylığı gerçekten önemli bir avantaj. Maliyet, veri kaynakları ve şirket büyüklüğünü düşünerek en doğru aracı seçmek lazım.

3. Logo ERP Entegrasyonu: Qlik Sense’in Avantajları

ERP sistemleri, hangi sektörde olursa olsun işletmenin merkezi sinir sistemi gibi çalışır. Üretimden perakendeye, lojistikten hizmet sektörüne kadar birçok firma, maliyetleri yönetmek, operasyonları optimize etmek ve kârlılığı artırmak için ERP sistemlerinden yararlanıyor. Ancak burada kritik bir nokta var: ERP sistemleri, veriyi toplar ama anlamlı bir şekilde analiz edip karar vermek için iş zekası araçlarına ihtiyaç vardır.

Bu noktada LOGO ERP kullanan firmalar için iş zekası araçlarının seçimi büyük önem taşıyor. Power BI ve Qlik Sense arasındaki farkları konuştuk, şimdi Qlik Sense’in LOGO ERP entegrasyonu açısından neden avantajlı olduğunu detaylıca inceleyelim.


🔹 Hazır entegrasyon ve düşük maliyetli çözüm sunması

Öncelikle şunu kabul edelim: LOGO ERP, Türkiye’de en yaygın kullanılan ERP çözümlerinden biri. Küçük, orta ve büyük ölçekli firmalar için fiyat-performans açısından güçlü bir seçenek sunuyor. Ancak LOGO kullanan firmaların en büyük sorunlarından biri, ERP verisini güçlü ve esnek bir iş zekası aracıyla analiz edebilmek.

📌 Power BI tarafında durum:
Power BI, LOGO ERP ile doğrudan hazır bir entegrasyon sunmuyor. Yani LOGO ERP’den veriyi Power BI’a aktarmak için bir ara katman yazılım kullanmak veya SQL bağlantıları ile manuel entegrasyon yapmak gerekiyor. Eğer IT ekibin güçlü değilse veya veri mühendisliği konusunda bilgi eksikliği varsa, bu süreç zaman alıcı ve maliyetli olabiliyor.

📌 Qlik Sense tarafında durum:
Qlik Sense’in LOGO ERP için hazır entegrasyon çözümleri var. Bu şu anlama geliyor:
Ekstra yazılım geliştirme ihtiyacını ortadan kaldırıyor.
Veriyi doğrudan LOGO ERP’den alıp analiz etme imkanı sağlıyor.
Entegrasyon süreci Power BI’a göre daha hızlı ve düşük maliyetli.

Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için, Qlik Sense’in sunduğu hazır çözümler Power BI’a göre büyük bir avantaj sağlıyor.

Benim şahsi görüşüm şu: LOGO ERP kullanıyorsan ve hızlı bir şekilde iş zekası çözümüne ihtiyacın varsa, Qlik Sense burada ciddi bir fark yaratıyor.


🔹 Veri çekme ve işleme hızı açısından değerlendirme

İş zekası araçları, veriyi ne kadar hızlı çekip işleyebiliyorsa o kadar etkili olur. Özellikle büyük veri setleriyle çalışıyorsan, sistemin performansı kritik hale gelir.

  • Power BI, batch processing (toplu işleme) mantığıyla çalışır. Yani veriyi belirli aralıklarla çeker ve işler. Eğer gerçek zamanlı analiz yapmak istiyorsan, Azure gibi ek çözümler kullanmak zorunda kalırsın.
  • Qlik Sense ise asosiatif veri modeli sayesinde veriyi anlık olarak işleyebilir. LOGO ERP ile entegre çalışırken, dashboard'ların otomatik ve hızlı bir şekilde güncellenmesi büyük bir avantaj sağlar.

Özellikle üretim, lojistik, perakende gibi dinamik veri akışına sahip sektörlerde, Qlik Sense’in gerçek zamanlı veri işleme yetenekleri Power BI’a göre daha esnek bir yapı sunuyor.

Eğer LOGO ERP üzerinde büyük miktarda stok, sipariş veya operasyonel veri işliyorsan, Qlik Sense’in daha hızlı bir performans sunacağını düşünüyorum.


🔹 Orta ve büyük ölçekli firmalar için uygunluğu

LOGO ERP kullanan şirketler genellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerden büyük ölçekli operasyonlara kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor. İş zekası aracı seçerken şirketin büyüklüğü, veri hacmi ve entegrasyon kolaylığı gibi faktörler göz önünde bulundurulmalı.

📌 Küçük ölçekli işletmeler:

  • Eğer küçük bir işletmeysen ve sadece temel raporlar oluşturmak istiyorsan, Power BI daha kolay bir seçenek olabilir. Ancak LOGO ERP ile entegrasyonu için ek yazılım veya manuel bağlantılar gerekeceğini unutmamak lazım.

📌 Orta ve büyük ölçekli işletmeler:

  • Büyük ölçekli firmalar için Qlik Sense daha avantajlı görünüyor. Çünkü:
    LOGO ERP ile doğrudan entegre olabiliyor.
    Büyük veri setlerini daha hızlı işleyebiliyor.
    Karmaşık veri modellerini daha kolay yönetebiliyor.

Özellikle üretim, lojistik, finans, sağlık, hizmet sektörü gibi çok fazla veri akışına sahip alanlarda, Qlik Sense’in hızlı veri işleme ve analiz yetenekleri öne çıkıyor.

Benim gördüğüm şu:

  • Küçük ölçekli ve sadece basit raporlama ihtiyacı olan firmalar için Power BI yeterli olabilir.
  • Ama orta ve büyük ölçekli firmalar için, LOGO ERP kullanan şirketlerde, Qlik Sense ciddi bir avantaj sağlıyor.

LOGO ERP kullanan şirketler için iş zekası aracı seçerken şunları göz önünde bulundurmak gerekiyor:

  • Hızlı entegrasyon istiyorsan → Qlik Sense daha avantajlı.
  • Microsoft ekosistemini yoğun kullanıyorsan → Power BI düşünülebilir ama LOGO ile entegrasyon için ek maliyet gerekebilir.
  • Gerçek zamanlı analiz ve büyük veri işleyeceksen → Qlik Sense daha güçlü.

Bence LOGO ERP kullanan firmalar için Qlik Sense çok daha uygun bir çözüm. Çünkü hazır entegrasyonu var, daha az teknik bilgi gerektiriyor ve büyük veri setleriyle daha rahat çalışıyor.

Ama en önemli soru şu: Şirketin veri büyüklüğü ve ihtiyaçları hangi aracı gerektiriyor? Eğer sadece standart raporlar çıkaracaksan, Power BI yeterli olabilir. Ama LOGO ERP ile derin entegrasyon, büyük veri işleme ve hızlı analiz istiyorsan, bence Qlik Sense en mantıklı seçenek.

Şimdi, senin ERP sisteminde en çok hangi veriyi analiz etmek kritik hale geliyor? 😊

4. Maliyet ve Lisanslama Karşılaştırması

Şimdi gerçekleri konuşalım. İş zekası aracı seçerken herkes özelliklerden, veri modelleme kabiliyetlerinden, görselleştirme yeteneklerinden bahsediyor ama maliyeti es geçiyorlar. Halbuki bir şirket için karar mekanizmasını belirleyen en büyük faktörlerden biri lisans maliyeti ve toplam sahip olma maliyeti (TCO).

Ben şöyle düşünüyorum: Eğer bir araç çok iyi ama bütçeyi delip geçiyorsa, uzun vadede sürdürülebilir değil. Hele ki küçük ve orta ölçekli firmalar için, iş zekası aracının maliyeti ana iş modeline zarar vermemeli.

Şimdi Power BI ve Qlik Sense’in maliyet yapısına detaylı bakalım.


→ 4.1 Toplam sahip olma maliyeti (TCO) analizi

İş zekası araçlarının lisans maliyeti sadece görünür maliyetten ibaret değil. Yani sadece “Aylık şu kadar dolar” diye bakarsan, yanlış karar verebilirsin. Çünkü işin içine altyapı, ek entegrasyon maliyetleri, eğitim, bakım ve ölçeklenme gibi şeyler de giriyor.

📌 Power BI Maliyet Yapısı:

  • Power BI temelde 3 farklı sürümle geliyor:
    • Power BI Free (Bireysel kullanım için, ama şirket ortamında yetersiz)
    • Power BI Pro (Kullanıcı başına aylık lisans ücreti, şu an 10-15$ civarında)
    • Power BI Premium (Kapasite bazlı fiyatlandırma, büyük ölçekli firmalar için)
  • Eğer Power BI’ı LOGO ERP ile entegre etmek istiyorsan, ek veri bağlantıları ve veri aktarımı için ek maliyetler çıkabilir.
  • Azure üzerinde barındırılan veri işleme servisleri ekstra maliyet doğurabiliyor.

📌 Qlik Sense Maliyet Yapısı:

  • Qlik Sense’in 3 temel lisans modeli var:
    • Qlik Sense Business (Küçük ekipler için, kullanıcı başına ücretlendirme)
    • Qlik Sense Enterprise SaaS (Daha büyük firmalar için, kapasite bazlı fiyatlandırma)
    • Qlik Sense On-Premise (Şirket içinde kendi sunucun varsa, ona göre fiyatlandırma)
  • Qlik Sense, LOGO ERP ile doğrudan entegrasyon sunduğu için, Power BI’da yaşanan ara yazılım maliyetleri burada oluşmuyor.
  • Büyük veri setleriyle çalışıyorsan, Qlik Sense’in performansı daha iyi olduğu için ek donanım ihtiyacı yaratmıyor, bu da gizli maliyet avantajı sağlıyor.

Şimdi şöyle düşünüyorum:

  • Eğer küçük bir ekip için iş zekası aracı arıyorsan, Power BI’ın düşük maliyetli bireysel lisansı mantıklı olabilir.
  • Ama LOGO ERP ile veri çekme, büyük ölçekli analizler yapma ve daha esnek kullanım istiyorsan, Qlik Sense uzun vadede daha ekonomik olabilir.

→ 4.2 Kullanıcı bazlı lisans mı, kapasite bazlı mı?

Burada asıl soru şu: Kendi şirketinde kaç kişi aktif olarak iş zekası aracını kullanacak ve nasıl bir kullanım modeli var?

📌 Power BI Kullanıcı Bazlı Lisanslama:

  • Power BI’ın en büyük maliyet tuzaklarından biri, her kullanıcı için ayrı lisans ücreti alması.
  • Diyelim ki 20 kişilik bir ekibin var ve herkes raporlara erişecek. Power BI Pro kullanıyorsan aylık kişi başı 15$’dan, ayda 300$ sadece lisans maliyetin oluyor.
  • Eğer daha büyük bir yapıdaysan, Premium plana geçmen gerekiyor ve bu da kapasite bazlı fiyatlandırmaya dönüşüyor.

📌 Qlik Sense Kapasite Bazlı Lisanslama:

  • Qlik Sense, Power BI gibi kullanıcı başına değil, veri işleme kapasitesine göre fiyatlandırma yapabiliyor.
  • Yani 10 kişi de bağlansa, 100 kişi de bağlansa aynı maliyet olabilir, çünkü kapasite bazlı bir model sunuyor.
  • Özellikle büyük veri setleri ve çok kullanıcılı sistemler için, kapasite bazlı lisans modeli genelde uzun vadede daha ekonomik çıkıyor.

Şöyle bir örnek vereyim:

  • Eğer az kişi kullanacaksa ve sadece birkaç temel rapora bakılacaksa, Power BI Pro mantıklı olabilir.
  • Ama çok fazla kullanıcı varsa ve şirket içinde herkes raporları kullanacaksa, Qlik Sense uzun vadede daha avantajlı olabilir.

Ben olsam 10 kişiden fazlası kullanacaksa, kapasite bazlı lisans modeline bakarım. Çünkü kullanıcı başına ödeme yapmak, uzun vadede şirket bütçesini yorabiliyor.


→ 4.3 Küçük ve orta ölçekli işletmeler için öneriler

Şimdi şu soruyu sormamız lazım: Hangi şirketler için hangi model daha mantıklı?

📌 Küçük işletmeler için öneriler:

  • Eğer küçük bir işletmeysen ve sadece birkaç kişi iş zekası aracını kullanacaksa, Power BI daha uygun olabilir.
  • Ama LOGO ERP ile derin entegrasyon istiyorsan, Qlik Sense’in sunduğu kolaylıkları da göz önünde bulundurmak lazım.

📌 Orta ölçekli işletmeler için öneriler:

  • Orta ölçekli işletmeler genellikle çok fazla kullanıcıya sahiptir ve iş zekası aracının kullanım alanı genişler.
  • Power BI, lisans maliyetlerini artırdığı için kullanıcı bazlı fiyatlandırma uzun vadede pahalı hale gelebilir.
  • Bence orta ölçekli firmalar için Qlik Sense’in kapasite bazlı lisans modeli daha avantajlı. Çünkü herkesi kapsayan bir lisans alıp, tüm çalışanların sistemden faydalanmasını sağlayabilirsin.

Özetle şöyle düşünüyorum:

  • Küçük bir ekip için Power BI ekonomik olabilir ama LOGO entegrasyonu için ek maliyet gerektirebilir.
  • Orta ve büyük ölçekli işletmeler için, özellikle çok kullanıcılı bir sistem gerekiyorsa, Qlik Sense’in kapasite bazlı lisans modeli uzun vadede daha hesaplı çıkabilir.

Lisans seçimi yaparken sadece aylık fiyatlara değil, uzun vadeli toplam maliyete bakmak gerekiyor.

  • Eğer kendi başına bir iş zekası aracı kullanacaksan ve Microsoft ekosistemine zaten hakimsin, Power BI’ın bireysel planları işini görebilir.
  • Ama LOGO ERP kullanıyorsan, ara entegrasyon maliyetlerini de hesaplamalısın. Qlik Sense’in hazır entegrasyonu sayesinde bu maliyet ortadan kalkıyor.
  • Kullanıcı sayın çok fazlaysa, Power BI’ın kişi başına lisans maliyetleri uzun vadede can sıkıcı olabilir. Bu noktada Qlik Sense’in kapasite bazlı modeli daha avantajlı hale geliyor.

Bence küçük firmalar için Power BI uygun olabilir ama orta ve büyük ölçekli firmalar için Qlik Sense maliyet açısından daha mantıklı bir seçenek.

5. Gerçek Hayattan Senaryolar: Lojistik Firmalarında Qlik Sense Kullanımı

Şimdi teoriyi bir kenara bırakıp, gerçek hayatta Qlik Sense’in lojistik sektöründe nasıl fark yarattığını konuşalım. Bir iş zekası aracı sadece grafikler çizmek, renkli dashboard'lar göstermek için kullanılmaz. Gerçek iş problemlerini çözebilmesi lazım.

Ben hep şunu söylüyorum: Eğer veri analiz aracı, operasyonel süreçlere doğrudan katkı sağlamıyorsa, sadece süslü bir oyuncaktan ibarettir. İş zekası araçlarının gerçekten işe yaradığı alanları görebilmek için lojistik firmalarında nasıl kullanıldığına bakalım.


🔹 Sipariş ve stok yönetimi için veri analitiği

Lojistikte stok yönetimi, operasyonun en kritik noktalarından biridir. Stok yönetimini iyi yapamayan bir firma ya sürekli fazla stok tutup nakit akışını bozuyor, ya da siparişlere yetişemeyip müşteri kaybediyor.

Örneğin, bir otomotiv yedek parça distribütörü düşünelim. Bu firma Türkiye genelinde 30’dan fazla depo işletiyor ve her gün binlerce parça hareket ediyor. Peki, bu firmanın en büyük problemi ne olabilir? Hangi depoya, hangi parçadan, ne kadar stok koyması gerektiğini bilememesi.

Qlik Sense burada nasıl devreye giriyor?

  • ERP sisteminden (LOGO, SAP veya Oracle fark etmez) sipariş ve stok verisini alıyor.
  • Hangi ürünlerin hangi depolarda ne hızla tükendiğini analiz ediyor.
  • Tahmine dayalı stok yönetimi ile hangi parçanın nerede ne kadar olması gerektiğini öneriyor.

Bunun sonucunda ne oluyor?

  • Gereksiz stok yükü azalıyor, depolama maliyetleri düşüyor.
  • Eksik stok kaynaklı müşteri kayıpları azalıyor.
  • Tedarik zinciri daha verimli hale geliyor.

Burada asıl olay şu: Bu analizleri Excel ile yapmak neredeyse imkansız. Ama Qlik Sense, veriyi otomatik işleyip, en kritik bilgiyi yöneticinin önüne getirdiği için, karar alma süreci hızlanıyor.


🔹 Dağıtım rotalarının optimizasyonu

Şimdi gelelim lojistik firmalarının en büyük maliyet kalemlerinden birine: Nakliye giderleri.

Diyelim ki gıda taşımacılığı yapan bir firma, İstanbul’dan Antalya’ya her gün belirli rotalarda kamyon gönderiyor. Fakat farkında olmadan yakıt tüketimi yüksek olan yolları tercih ediyor, araçlar gereksiz boş gidip geliyor ve bu yüzden maliyetler gereksiz yere artıyor.

Bu firma Qlik Sense’i nasıl kullanabilir?

  • Araç takip sistemlerinden gelen GPS verilerini analiz eder.
  • Hangi rotaların daha verimli olduğunu tespit eder.
  • Şoförlerin hangi noktalarda daha fazla bekleme yaptığını raporlar.
  • Gerçek zamanlı trafik verisiyle entegre edilirse, anlık rota değişiklikleri önerebilir.

Bunun sonucunda ne oluyor?

  • Yakıt tüketimi azalıyor.
  • Sevkiyat süresi kısalıyor.
  • Araç başına düşen maliyetler düşüyor ve şirket kârlılığı artıyor.

Bence lojistik sektöründe en büyük operasyonel kazançlardan biri rota optimizasyonundan geliyor. Ve bunu elle yapmak, sürekli değişen trafik koşullarını ve maliyetleri takip etmek mümkün değil. İşte burada Qlik Sense’in dinamik veri analizi yeteneği büyük fark yaratıyor.


🔹 Operasyonel verimlilik ve raporlama süreçleri

Her şirketin bir "günlük operasyonlar cehennemi" vardır. Sürekli toplantılar, rapor talepleri, “bu sipariş neden gecikti?”, “hangi müşteri neden iptal etti?” gibi sorular... Eğer doğru veri analiz sistemin yoksa, bu sorulara yanıt vermek saatler sürebilir.

Örneğin, bir e-ticaret lojistik firması düşünelim. Her gün yüzlerce paket taşınıyor ama hangi siparişlerin geciktiğini, hangi müşteri neden şikayet ettiğini yönetim anlık göremiyor.

Qlik Sense bu noktada nasıl devreye giriyor?

  • Tüm operasyonel veriyi bir araya getiriyor ve tek bir ekranda anlamlı hale getiriyor.
  • Müşteri şikayetleri, geciken siparişler, depo bazlı verimlilik analizleri gibi kritik raporları otomatik oluşturuyor.
  • Yöneticilere, karar vermelerini kolaylaştıracak KPI’ları (Anahtar Performans Göstergeleri) gerçek zamanlı sunuyor.

Bunun sonucunda ne oluyor?

  • Şirket içindeki bilgi akışı hızlanıyor.
  • Karar alma süreci veriye dayalı hale geliyor, gereksiz tahminler azalıyor.
  • Tüm departmanlar aynı veriye erişebildiği için ekip içi uyum artıyor.

Bence iş zekası araçlarının en büyük faydalarından biri de burada ortaya çıkıyor. Bir şirket içinde veri şeffaf hale gelirse, herkes daha hızlı ve doğru karar verebilir. Ve bu da operasyonel verimliliği doğrudan artırır.

Qlik Sense, lojistik sektöründe birçok kritik problemi çözebiliyor. Ama konu sadece lojistikle sınırlı değil. Aynı süreçler üretim, perakende, sağlık, finans ve diğer sektörler için de geçerli.

Benim gözlemim şu:

  • Sipariş ve stok yönetimi yapan firmalar için Qlik Sense, stok optimizasyonu konusunda büyük avantaj sağlıyor.
  • Nakliye ve dağıtım yapan firmalar için rota optimizasyonu sayesinde maliyetleri ciddi oranda azaltabiliyor.
  • Genel operasyon yönetimi için ise gerçek zamanlı raporlar ve dinamik analizler sayesinde daha hızlı karar almaya yardımcı oluyor.

Bugün birçok şirket hala Excel ile veri yönetmeye çalışıyor ve ellerindeki fırsatları kaçırıyor. Eğer bir firma gerçek zamanlı veriye dayalı çalışmaya geçerse, rakiplerine karşı büyük avantaj kazanır.

6. Hangi İş Zekası Aracı Hangi Şirketler İçin Daha Uygun?

İş zekası araçları konusunda herkes “En iyisi budur” diye konuşuyor ama işin gerçeği öyle değil. Çünkü her şirketin ihtiyaçları farklı. Küçük bir lojistik firmasının ihtiyacı ile büyük bir üretim şirketinin ihtiyacı aynı olamaz. İş zekası aracı seçerken şirketin büyüklüğü, sektörü, veri hacmi ve ERP entegrasyonu gibi faktörler çok önemli.

Şimdi küçük ölçekli firmalar, büyük ölçekli şirketler ve gelecekte bizi bekleyen trendler açısından Power BI ve Qlik Sense’in nasıl konumlandığını inceleyelim.


→ 6.1 Küçük ölçekli lojistik firmaları için hangi araç daha iyi?

Küçük ölçekli lojistik firmalarını düşündüğümüzde, genelde düşük bütçeyle maksimum verim almak isteyen yapılar karşımıza çıkıyor. Ekipler küçük, veri setleri büyük ölçekli şirketlere kıyasla daha az kompleks, ancak yine de hızlı ve doğru analizlere ihtiyaç var.

Ben şöyle düşünüyorum:

  • Eğer şirkette IT ekibi yoksa veya teknik bilgi kısıtlıysa, Power BI daha mantıklı olabilir. Çünkü kullanımı nispeten daha kolay, rapor hazırlamak için büyük bir uzmanlık gerektirmiyor.
  • Ama eğer şirket büyümeyi hedefliyorsa, LOGO ERP ile doğrudan çalışıyorsa ve ileride veri hacminin artacağını öngörüyorsa, Qlik Sense daha uzun vadeli bir çözüm sunabilir.

📌 Power BI’ın avantajları:

  • Microsoft ekosistemini kullananlar için hızlı adaptasyon sağlar.
  • Küçük veri setlerinde ve temel raporlarda iyi performans gösterir.
  • Kullanıcı başına lisans modeli olduğu için başlangıç maliyeti düşük olabilir.

📌 Qlik Sense’in avantajları:

  • LOGO ERP ile hazır entegrasyon sunarak ara yazılım ihtiyacını ortadan kaldırır.
  • Veri modelleme ve keşif açısından daha güçlüdür.
  • Kapasite bazlı lisans modeli sayesinde kullanıcı sayısı arttıkça maliyet avantajı sağlar.

Özetle, eğer küçük bir lojistik firması sadece birkaç temel rapor oluşturacaksa Power BI işini görebilir. Ama daha fazla veri kaynağı ile çalışacak, stok yönetimi ve operasyonel süreçleri optimize edecekse Qlik Sense daha doğru seçim olur.


→ 6.2 Büyük ölçekli, çoklu ERP kullanan şirketler için karşılaştırma

Büyük ölçekli firmalar için iş zekası aracı seçerken tek bir konuya bakmak yetmez. Çünkü burada ERP entegrasyonu, veri işleme kapasitesi, maliyet ve ölçeklenebilirlik gibi konular devreye giriyor.

Diyelim ki bir üretim veya lojistik firmasında aynı anda SAP, LOGO ve Oracle ERP kullanılıyor. Böyle bir yapıda hangi iş zekası aracı daha uygun olur?

📌 Power BI’ın güçlü yönleri:

  • Microsoft ekosistemine tam entegre çalışır, özellikle SAP ve Azure kullanıyorsan avantaj sağlar.
  • Kullanıcı dostu ara yüzü sayesinde şirket içinde hızlı adaptasyon sağlanabilir.
  • Self-service BI (kendi kendine raporlama) özelliği ile teknik olmayan kullanıcılar için daha rahat bir kullanım sunar.

📌 Qlik Sense’in güçlü yönleri:

  • Çoklu ERP entegrasyonu konusunda daha esnektir. Power BI genelde Microsoft sistemleriyle en iyi çalışırken, Qlik Sense farklı veri kaynaklarını bir araya getirme konusunda daha yeteneklidir.
  • Veri modelleme ve keşif özellikleri ile büyük veri setlerini daha rahat yönetebilir.
  • Kullanıcı başına lisans değil, kapasite bazlı fiyatlandırma sunduğu için çok sayıda kullanıcı olan büyük şirketlerde uzun vadede maliyet avantajı sağlayabilir.

Özetle, eğer büyük bir firma Microsoft ekosistemine sıkı sıkıya bağlıysa ve kullanıcıların çoğu Power BI’a alışkınsa, Power BI iyi bir seçenek olabilir. Ama farklı ERP’lerden veri çeken, daha kompleks analizler yapan ve büyük veri setlerini işleyen bir firmaysan, Qlik Sense daha güçlü bir çözüm sunar.

Benim gördüğüm şu: Büyük ölçekli firmalarda Power BI daha popüler olabilir ama iş gerçekten veri modelleme ve esnek entegrasyonlara gelince, Qlik Sense daha iyi bir seçenek olabilir.


→ 6.3 Gelecek trendleri: Hibrit çözümler ve yapay zeka entegrasyonu

İş zekası araçları her yıl gelişiyor ve artık klasik raporlama sistemleri yeterli olmamaya başladı. Şirketlerin sadece geçmiş veriyi analiz etmesi yetmiyor, aynı zamanda geleceği tahmin etmesi ve anlık kararlar alması gerekiyor.

Benim görüşüm şu: Önümüzdeki yıllarda hibrit çözümler ve yapay zeka destekli iş zekası araçları daha fazla ön plana çıkacak.

📌 Gelecekte bizi bekleyen bazı trendler:

  • Gerçek zamanlı veri analizi: Klasik raporlama artık yeterli değil, şirketlerin anlık karar alması gerekiyor. Qlik Sense burada daha avantajlı çünkü asosiatif veri modeliyle hızlı analiz yapabiliyor.
  • Yapay zeka destekli veri analizi: İş zekası araçlarının büyük kısmı artık yapay zeka destekli tahminleme modelleriyle çalışmaya başlıyor. Power BI’ın AI özellikleri var ama Qlik Sense’in de yapay zeka tabanlı veri keşfi alanında ciddi yatırımları var.
  • Hibrit çözümler: Şirketler artık tek bir iş zekası aracıyla çalışmak yerine, farklı çözümleri bir arada kullanarak en iyi performansı yakalamaya çalışıyor. Örneğin bazı firmalar Power BI’ı raporlama için, Qlik Sense’i veri modelleme ve keşif için kullanıyor.

Bence gelecekte Power BI ve Qlik Sense gibi araçlar arasındaki farklar kapanacak ama şirketler daha esnek ve modüler çözümler arayacak. Bu yüzden esnek ve entegre çalışabilen iş zekası araçları daha fazla ön plana çıkacak.

İş zekası aracı seçerken şu sorulara yanıt vermek gerekiyor:

  • Şirket küçük mü, büyük mü? Küçükse Power BI daha iyi bir başlangıç olabilir ama büyüyecekse Qlik Sense daha doğru bir yatırım olur.
  • ERP sistemi ne? LOGO ERP kullanılıyorsa, Qlik Sense’in hazır entegrasyonları büyük avantaj sağlar.
  • Kullanıcı sayısı fazla mı? Power BI kişi başına lisanslama yapıyor, Qlik Sense kapasite bazlı çalışıyor.
  • Farklı veri kaynaklarından veri çekmek gerekiyor mu? Eğer farklı ERP’lerden veri çekmek gerekiyorsa, Qlik Sense burada daha esnek olabilir.
  • Gerçek zamanlı analiz gerekiyor mu? Power BI genelde batch işlemeye dayanıyor, Qlik Sense gerçek zamanlı analitik için daha güçlü olabilir.

Bence küçük işletmeler için Power BI hızlı bir çözüm olabilir ama büyük ölçekli şirketlerde Qlik Sense uzun vadede daha iyi bir yatırım. Hibrit çözümler ve yapay zeka entegrasyonu da iş zekasının geleceğini şekillendirecek.

7. Sonuç ve Öneriler

Tüm makale boyunca Qlik Sense ve Power BI’nın farklı yönlerini, hangi durumlarda avantaj sağladıklarını ve özellikle LOGO ERP ile Qlik Sense entegrasyonunun sağladığı faydaları ele aldık. Son noktaya geldiğimizde asıl soru şu: Hangi iş zekası aracı, hangi durumda tercih edilmeli?

İşletmelerin veri odaklı karar alma süreçleri, rekabet avantajı kazanmak ve operasyonel verimliliği artırmak açısından kritik bir faktördür. Ancak, tek bir iş zekası aracı tüm şirketler için ideal olmayabilir. Bu yüzden karar verirken sektörünüz, veri büyüklüğünüz, ERP sisteminiz ve bütçeniz gibi faktörleri göz önünde bulundurmalısınız.


🔹 Qlik Sense mi Power BI mı: Hangi Durumlarda Tercih Edilmeli?

Her iki araç da güçlü ve kullanışlı ama en iyi tercih tamamen şirketin mevcut sistemleri ve uzun vadeli planlarına bağlı.

Power BI’ı tercih etmelisiniz eğer:

  • Microsoft ekosistemi (Azure, SQL Server, Office 365 vb.) ile çalışıyorsanız.
  • Daha az teknik bilgiyle hızlıca raporlama yapmak istiyorsanız.
  • Küçük ölçekli veri setleriyle çalışıyorsanız.
  • Birkaç kişilik ekipler için ekonomik bir BI çözümüne ihtiyacınız varsa.

Qlik Sense’i tercih etmelisiniz eğer:

  • Çok kaynaklı ve büyük veri setleriyle çalışıyorsanız (farklı ERP’ler, API’ler, dış veri kaynakları).
  • LOGO ERP kullanıyorsanız ve hazır entegrasyon avantajı istiyorsanız.
  • Daha derin veri keşfi ve modelleme gerektiren analizler yapıyorsanız.
  • Gerçek zamanlı ve hızlı analizlere ihtiyacınız varsa.
  • Çok sayıda kullanıcı için ölçeklenebilir bir iş zekası çözümü arıyorsanız.

Özetle, küçük ekipler ve basit raporlama ihtiyaçları için Power BI daha uygun olabilir ancak orta ve büyük ölçekli firmalar için Qlik Sense daha güçlü bir iş zekası çözümü sunuyor.


🔹 Gelecek Yatırım Planları İçin Karar Verirken Nelere Dikkat Edilmeli?

İş zekası araçları uzun vadeli yatırımlardır ve seçiminizi yaparken sadece bugünü değil, geleceği de düşünmelisiniz.

📌 Şirketiniz büyüyecek mi?

  • Eğer büyüme hedefiniz varsa, başlangıçta ucuz görünen bir çözüm, ileride yetersiz kalabilir.
  • Ölçeklenebilir bir iş zekası aracı seçmek kritik.

📌 Veri kaynaklarınız ne kadar çeşitli?

  • Tek bir ERP mi kullanıyorsunuz yoksa farklı veri kaynaklarından gelen bilgileri mi analiz ediyorsunuz?
  • Qlik Sense, çok kaynaklı veri analizi için daha esnek bir yapı sunarken, Power BI Microsoft sistemleriyle en iyi entegrasyonu sağlıyor.

📌 Gerçek zamanlı analiz ihtiyacınız var mı?

  • Eğer anlık veri akışını işlemek ve hızlı karar almak zorundaysanız, Qlik Sense daha avantajlı olabilir.

📌 Lisans ve uzun vadeli maliyetler ne kadar önemli?

  • Power BI kullanıcı bazlı lisanslama modeliyle çalışıyor, bu yüzden kullanıcı sayınız arttıkça maliyetler hızla yükselir.
  • Qlik Sense kapasite bazlı lisans modeliyle uzun vadede daha ekonomik olabilir.

Sonuç olarak, gelecekteki iş hedefleriniz ve veri ihtiyaçlarınız doğrultusunda bir seçim yapmalısınız.


🔹 LOGO ERP ve Qlik Sense Ortaklığı

Makale boyunca LOGO ERP ile Qlik Sense’in nasıl bir uyum içinde çalıştığını detaylıca inceledik. Ancak, bu entegrasyonun önemini daha iyi kavrayabilmek için LOGO ERP’ye ve onun sunduğu çözümlere kısaca değinmekte fayda var.

📌 LOGO ERP Nedir ve Neden Önemlidir?
LOGO Yazılım, Türkiye’nin en büyük yerli yazılım firmalarından biridir ve özellikle ERP çözümleriyle KOBİ’lerden büyük ölçekli firmalara kadar geniş bir müşteri kitlesine sahiptir.

  • LOGO ERP çözümleri, muhasebe, finans, üretim yönetimi, insan kaynakları ve tedarik zinciri yönetimi gibi iş süreçlerini kapsayan entegre bir platform sunar.
  • Türkiye’de binlerce işletme LOGO ERP’yi kullanarak iş süreçlerini yönetmektedir.

📌 Qlik Sense ile LOGO ERP’nin Uyumu
LOGO ERP, güçlü bir veri kaynağı olmasına rağmen, ham veriyi anlamlı hale getirmek için gelişmiş bir iş zekası aracına ihtiyaç duyar. İşte burada Qlik Sense devreye giriyor ve LOGO ERP kullanıcılarının verilerini daha hızlı, daha derinlemesine ve daha etkili analiz etmelerini sağlıyor.

Qlik Sense’in LOGO ERP ile sağladığı avantajlar:
✅ Doğrudan entegrasyon sayesinde ekstra yazılım geliştirme ihtiyacını ortadan kaldırır.
✅ Gerçek zamanlı analiz yapabilme özelliği ile işletmelerin anlık kararlar almasını sağlar.
✅ Karmaşık veri modellerini yönetmek için esneklik sunar.
✅ Uzun vadede maliyet avantajı sağlayan lisanslama modeliyle ekonomik bir çözüm sunar.

Bu ortaklık, özellikle orta ve büyük ölçekli firmalar için iş zekası süreçlerinde büyük bir avantaj yaratıyor. LOGO ERP kullanıcıları için, Qlik Sense’in entegre çalışması, veri analiz süreçlerini hızlandırıyor ve işletmelerin rekabet gücünü artırıyor.

Sonuç olarak, iş zekası aracı seçimi şirketin ihtiyaçlarına, mevcut ERP sistemine ve uzun vadeli stratejilerine bağlı.

  • Power BI, Microsoft ekosistemine bağlı çalışan şirketler için hızlı bir çözüm sunuyor.
  • Qlik Sense, daha karmaşık veri setleriyle çalışan, LOGO ERP kullanan ve ölçeklenebilir bir çözüm arayan firmalar için daha uygun.

Ben bu makalede, Qlik Sense ve Power BI’yı detaylı bir şekilde karşılaştırarak, LOGO ERP ile entegrasyonunun getirdiği avantajları ele almaya çalıştım. Umarım bu bilgiler, karar verme sürecinizde size yardımcı olmuştur.

Eğer hâlâ hangi iş zekası aracının sizin için en doğru seçim olduğunu netleştiremediyseniz, işletmenizin veri ihtiyaçlarını detaylıca değerlendirmenizi ve uzun vadeli bir perspektifle seçim yapmanızı tavsiye ederim.

Dipl.-Ing. Deniz Cengiz



Yorumlar

En çok okunanlar

Cloud Computing Reference Architecture: An Overview

Cloud Architecture

Teknolojik Altyapıdan Ne Anlıyoruz?

Run SAP İş Ortağı Programı, En İyi Çözüm Operasyonunu Nasıl Sağlar?

CLOUD COMPUTING – An Overview

BİG DATA MANAGEMENT

KÖRLER ÜLKESİNE KRAL OLMAK

Artırılmış Gerçeklik nedir ve hangi alanlarda kullanılıyor?

Blockchain, sözleşmelerin dijital koda yerleştirildiği ve şeffaf paylaşılan veri tabanlarına depolandığı, silinmesi, değiştirilmesi ve düzeltilmesinden korunan bir dünyayı hayal edebiliriz.

Bilgi Sisteminin Yazılım Yetenek Olgunluk Modeli ile İlişkisi